Moonlit Reunion 16. bölüm, hem duygusal hem de hikâye açısından doruk noktasına ulaşan bir bölüm olarak öne çıkıyor. 15. bölümün sonunda Wen Yue’nin kendini feda edişiyle başlayan kaos, bu bölümde yankı bulur. Sarayda herkes onun neden böyle davrandığını sorgulamaktadır. Bölüm açılışında, Wen Yue zindanda zincirlenmiş halde görülür. Ancak yüzünde korku değil, dinginlik vardır. “Birini sevmek bazen suçtur,” der kendi kendine. Bu söz, izleyicinin kalbine dokunan bir başlangıç olur. Ling Ye ise gizlice saraya sızar. Onun amacı sadece Wen Yue’yi kurtarmak değildir; aynı zamanda tüm entrikaların ardındaki ismi açığa çıkarmaktır. Bu süreçte, gizemli danışmanın aslında Prenses Ling Xi’nin yardımcısı olduğu ortaya çıkar. Ancak bu gerçeği ifşa etmek, saraydaki dengeleri altüst edecektir. Bölüm boyunca Ling Ye’nin içsel çatışması ön plandadır. Bir yanda Wen Yue’ye olan aşkı, diğer yanda adalet duygusu. Bir sahnede, saray duvarlarının önünde tek başına ay ışığına bakarken şu sözleri söyler: “Eğer intikam alırsam, kalbimi kaybedeceğim. Ama vazgeçersem, ruhumu.” Bu cümle, onun ruhsal ikilemini derinlemesine anlatır. Wen Yue’nin zindandaki sahneleri ise dizinin en etkileyici kısımlarından biridir. Ziyaretine gelen Prenses Ling Xi, ona son bir teklif sunar: “Ling Ye’den vazgeç, seni serbest bırakayım.” Wen Yue sessizce başını kaldırır, gözleri kararlıdır: “Ben onsuz yaşamayı seçersem, zaten ölmüş olurum.” Bu replik, dizinin duygusal ağırlığını tek bir cümlede özetler.
Bölümün doruk noktasında, Ling Ye gizli geçitlerden geçerek zindana ulaşır. Onu zincirlerinden kurtarır, ancak kaçış sırasında muhafızlar tarafından fark edilirler. Aksiyon sahneleri, romantik atmosferle iç içe ilerler. Kılıçların parıltısı, ay ışığının yansımasıyla birleşir. Kaçış sırasında Wen Yue yaralanır. Ling Ye onu kollarına alırken sahneye hüzünlü müzik eşlik eder. “Beni bırak,” der Wen Yue, “senin hayatta kalman benim tek dileğim.” Ancak Ling Ye onu bırakmaz, kararlı bir şekilde cevap verir: “Ay bizi ayırabilir ama kalplerimizi asla karartamaz.” Bu sahne, dizinin adını bir kez daha anlamlandırır. Bölümün finalinde ikili ormana ulaşır. Artık sarayın ışıkları arkalarında kalmış, önlerinde ise belirsizlikle dolu bir gece vardır. Kamera yavaşça uzaklaşırken, ay ışığı ikisinin üzerine düşer. Sessizlik içinde birbirlerinin ellerini sıkarlar — yeniden doğuşun sessiz sembolü. Moonlit Reunion 16. bölüm, ihanetin ardından gelen kurtuluşu ve aşkın en saf hâlini anlatır. Fedakârlık, sadakat ve kaderin ağı iç içe geçerken, izleyici hem gözyaşlarına hem umut duygusuna teslim olur.