Moonlit Reunion’un 15. bölümü, dizinin hem dramatik hem de romantik yönünü zirveye taşıyor. Önceki bölümde sarayda yaşanan büyük ifşa, herkesin maskesini düşürmüştü. Bu bölüm, Ling Ye’nin suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışırken Wen Yue’nin kalbiyle aklı arasında sıkıştığı anlarla başlıyor. Bölüm açılışında, karanlık koridorlarda yankılanan ayak sesleriyle birlikte Ling Ye’nin saklandığı gizli odada gerilim doruktadır. Saray muhafızları her yerde onu aramaktadır. Wen Yue, sessizce odaya girer. Aralarındaki kısa ama yoğun diyalog, duygusal anlamda bölümün en güçlü sahnesidir. Wen Yue: “Sana inanmak istiyorum, ama kanıtlar bunu imkânsız kılıyor.” Ling Ye: “Kalbin hâlâ bana inanıyorsa, gerçeği bulmam için bir şans ver.” Bu sözlerle Wen Yue, gözyaşları içinde geri çekilir. Bu sahne, onların arasındaki güven duvarının yavaş yavaş çöktüğünü, ama hâlâ tam anlamıyla yıkılmadığını gösterir. Bölümün ortasında entrikalar yoğunlaşır. Prenses Ling Xi, taht üzerindeki planlarını hızla ilerletmektedir. Ancak onun da kalbinde Ling Ye’ye karşı bastıramadığı bir aşk vardır. Bu üçlü aşk dengesi, diziye duygusal bir karmaşa katarken izleyiciyi de taraf seçmeye zorlar.
Bir sahnede Wen Yue, Ling Xi’nin hazırladığı komplonun izini sürer. Sarayda gizlice dinlediği konuşma, aslında Ling Ye’nin masumiyetini ortaya çıkaracak kritik bilgiyi barındırır. Fakat bu bilgiyi paylaşmak, kendi hayatını tehlikeye atmak anlamına gelir. Bu ikilem, Wen Yue’nin karakter derinliğini mükemmel bir şekilde yansıtır. Gece olduğunda, ay ışığı sarayın avlusuna düşer. Ling Ye, saklandığı yerden çıkar ve Wen Yue’nin kaldığı pavyona gelir. Aralarında duygusal bir yüzleşme yaşanır. Ling Ye: “Beni unuttuysan bile, kalbim seni hâlâ bekliyor.” Wen Yue: “Kalbimi değil, kaderimi çaldın.” Bu sahne, dizi boyunca süregelen aşkın imkânsızlığını bir kez daha hatırlatır. Kamera, onların birbirine dokunamadan ayrıldığı anı ağır çekimle verir. Bu teknik, sahnenin acısını izleyiciye doğrudan geçirir. Bölümün sonlarına doğru, Ling Ye ihanetin asıl kaynağını öğrenir. Her şeyin ardında sarayın içindeki gizli bir danışmanın olduğu ortaya çıkar. Ancak o kişiye ulaşmak için, kendi hayatını riske atmak zorundadır. Final sahnesinde Wen Yue, Ling Ye’yi bir kez daha kurtarmak için muhafızların önüne çıkar. Onu saklarken kendi kimliğini açığa çıkarır. Bu, artık geri dönüşü olmayan bir andır. Ay ışığı altında yüzüne düşen gözyaşları, dizinin adının anlamını yeniden hatırlatır: “Moonlit Reunion” — Ay ışığında birleşen ama aynı zamanda ayrılığa mahkûm ruhlar. 15. bölüm, karakterlerin hem kaderle hem de duygularıyla savaştığı bir dönüm noktasıdır. Aşk, ihanet ve fedakârlık temaları zarif bir şekilde iç içe geçer. Bölüm bittiğinde izleyici, hem umut hem de kalp kırıklığıyla baş başa kalır.